Yazdığı tarihi romanlarla kitapseverlerin büyük bir ilgiyle takip ettiği Mine Sultan Ünver geçtiğimiz günlerde son romanı “Çürük”’ü kitapseverlerle buluşturdu. Sesin Efendisi İtri, Mine Sultan Ünver daha önce yazdığı tarihi romanları ile kitapseverlerin dikkatini çekmişti. Meluncanlar, Yanağımda Soğuk Bir Buse, Sırlı Kalem ve Narı Aşk gibi yazdığı tarihi romanlarıyla kendisine ciddi bir okur kitlesi edinen Mine Sultan Ünver son romanında bu kez günümüz insanlarının varoluş mücadelesini ele alıyor. Mine Sultan Ünver “Çürük” adını verdiği romanında iki insanın sıra dışı aşk hikâyesi üzerinden hayatın bilinmezlerini sorguluyor.
Çürük romanının ana karakterlerinden birisi yaralı bir kadın olan Benan’dır ve kaçmayı sever. Yarattığı özgürlüğün bağımlısı olmuştur. Adı üstünde, çürüktür karşısına çıkan çoğu şey. “Çürümemiş ne kaldı ki!” diye isyan eder Benan.
Benan’ın karşısına daima ona dert, üzüntü vermiş hatta gerçeklik ile olan algısını sınamışlardır. Benan farklı zamanlarda farklı kişilerle yaşanmış hatıralara sahiptir ama belki de bu anıların hepsi şaibelidir. Benan şeytan da olabilir, melek de olabilir. Farklı kişiler farklı zamanlarda onunla yaşanmış hatıralara sahiptir ama hepsi de şaibelidir. Melek veya şeytan hatta aynı anda ikisi de olabilir Benan… Balkan ise onu tanıdıktan sonra hayatının dengesini kaybetmiş bir erkektir, “Labirentte kaybolmuş bir fareyim artık ben” diye tanımlar kendini… Fakat kararlıdır; bu güzel kadının geride bıraktıklarının izini sürerek onu bulacaktır.
Tıpkı Çürük romanının bir yerinde Benan’ın dediği gibi; “Hayatın ne zaman mükemmel bir şekilde düzene gireceğini asla bilemeyiz! Ve bir sırrın bizi geleceğimize götüreceğini…